6.8.10

diyagram

İki sende; iki bende ve daha çoklarında…
Kelimelerin bakırının oksitlendiğidir geçen,
Attık..,
Attık!
..atık.
Saçlarımdan mı düşürdüm?
Hücre yolculukları uzayı, kapalı.
Uzamı, zamanı, mekanı; filanı fişmekanı..
O filmler ve o sözcüklerin ezberletildiği
Kimlerin yenmiş tırnakları
Sayfalar, ısrarlar ve anlar dolusu tutanaklar;
Bazılarının sümüklüböcek bakışları
Kısmının bir yılışık mutluculukları; sildim..
Tuttum, tutuk halim, tutukluluk bir tutum.
Yutkundum delirdiğim zamanlardan şimdiye
Kaç asırın havai fişeği hangi
Oyunların çömleği düştüm, bileklerim eksildi,
Gözlerim paslandı ve geçtim dayanan bir kabus gibi,
Ama gibi değilse de evren
Alelade öylesine bir andı
Düşünmedik yıldızların evlerini.
Gittiler.
Eksilenlerin tarlasında saklam-baş kediler
Ebeler sobeler ve akıl sancıları..
Duygularımın çok iplikçikli genetik hadisesi,
Yamalarını sökmek yerine katlanan
Bir çamaşır gibi kalp vs şeysi..
Dolu verin, boş verin,
Yüzde yetmişlik alkolle tertemiz gelin
Gelecek kuşaklar yumuşatıcı reklamlar
klorlu tarih ve dez- olmayan enfekte konuşma..
Ütüleri buruşturup fırlattım.
Avuçlarımın içine bak, orada küçük bir istasyon
Oraya gitmeliyiz.. Kalkacak treni kaçırmayalı
Kendimi kaç bin beden, çok bin senden aforoz.
Serseri modifiye ruhumu yap boz.
Bu masaya oturttular beni.
İzine çıktı dedi yaz dediler sonsuz
Rakamlar ve evet hanesi değişse
Sayı olamayacak kadar rakımlar
Sonra yükseklik korktuk,
Sonra kimler alçaklıktan korkmadı.
Sonra sonunu bulduk,
Büyük bir törenle takdim edildi.
Buyurun efendim muhteşem anlamsızlıkların
İçine hapsolup gerçeği kaybetmeme telaşın
Yüreğinde çırpınan bir kuşsu yaratığa
Böceğe veya kanatlı bir canlıya her gizleyip
Şey olağanmış olanmış kabullenilen
Taklidi yaparak çaktırmadığınız riyası
İçin çılgın tutkunun boğazınıza tırmanan
Alevleri renk vermeyen tavrınızın altında
Vesilesiyle bu ödüle işte böyle mazhar Osmanlık
Kıvançlı olacakken sağduyulu olmanız adına
Tesbit ederiz, hürmet ederiz, öperiz, severiz;
İyi günler şimdi gidebilirsiniz...
Saniyelerden ömürleri araklayıp yoluna devam eden…
Diyagram!
Harfleri çiğneyip çiğneyip tükürdüğümüz
Bir eylemin nesiyiz her şeyin
Her olmayan her şeye hizmet ettiği
Dandik bir asır mı şimdi tercihimiz

Muhakkak ruhumu yakmaya kalkış
Çok kış önce, ekranlar cehennemler
Azizler keşişler cadı avcıları… muhakkak
Ruhumun biri şeytanın çıraklığı
Bir başkası ermişlerin ışığını görüp takıldı
Aklın oysa çok daha fazlası vardı.
Dışında milyon penceresi olan
Sencerelerine aynalar takılmış oda..
Baktığında kim görmek istersen
Yansıtmak isterse ordan konuşulacak, hangi
Gösterirse kişi konuk oranın manzarasında
Ağırlanacak… çünkü ruh çok parçacıklı birisi
Her telden çalan metropoller gibi seyrettin..
Bu benim bu sensin
Hoşça şimdi, hoşçakal küçük gezgin


nihanaydın ...*

Hiç yorum yok: