19.8.10

siren

nerde olduğumuzu bilmiyorduk ki,
beni bul!
sonra ben deli bir çocuğumdur,
enerjisini yorgunluklardan damıtan bir canavar;
it o uçurumdan, sonra bırakma tut.
pik yap durmadan zehirimi
bulana kadar cehennemimi hplc
kaldı az
kadar kaz
aşağı ve derine
tüm mezarlıkları devrimin
deş ve seç
içeride ölüler evi açık seçik
leş kokusu çürümüşlerin
üstelik muazzam ışık
ne çıkarırsan senin
bulacaksın
beni kur!
gecenin köründe çalar
küçük oyun ağlıyor
sessizliği delirten siren
karanlığın sırtında yürüyen bıçak
ya da tersi, hiçbirinin fark etmediği
küçük oyun kahkaha
çekilir işkence değilim bilirim
duvarın üstünden denizler fırtınalar,
korsanlar.., tuz serpilsin danstan
saçma bir neşemiz olsun,
sonra sen arızamı bil
tamir et sonra
boz sonra
çilingir sonra
düş sonra
bir vida belki, belki sigorta anahtarı
sonra yine onar ve yine sök
yine toparla yine dök
yine parçala ve yine sar
ne istediğimi benden iyi

beni karıştır
darmadağın kağıtlar
bir kadife kesenin içi
aklımın huzuru kurdu
uçurtmalara kapılışıma mektup
çocuk şeytanlarım fısıldıyor
sonra sadece bakmayı bilir anlayış
birden kavga patlayış is duman sesi
her yere saçılan harfler rastgele
içinde müthiş anımsayış
öp
sonra çılgın bir hiçlik nöbetinde
beni yatıştır

nihanaydin...*

Hiç yorum yok: