6.8.10

bundandır şu bildiğin

Anlattıklarındandır aklım oyun
Şimdi kuşların uçtuğu saattir
Körlerin bilmediklerine ağlamadığı
Benimse çok şeyi fazlaca sevdiğim

Hani diyorum ki düğmesi saatlerin
Yalanlar dâhilinde susulan
İblisler ummak ne varsa söylemeli
Gözlüklerine dokunup cahil bebeklerin
Eskisi yenisi baktığın katalog biraz da
Olmasın bilmeklerle aşkı gör gecesi
Şiir olursun günde üç ölçek çalıyorsun
Ve ölçek söylenenler gelip geçen bağırmalarla
Sadece sevmeklerle takvim çözmez
Biraz gerek dalgalar ve yükselmek
Bizden dökülen saçaklar vs’ler
Kimler şaşırıp evet melekler gidecek
Biz bir anda geçmişiz, bu fluca kavram
Güveler kumandan, bir gerçek terk edilmez
Konuşkan çiçekler yağmış gömülen suratlara
Öyle susar kelime yavaş olmadığından
Bizde kalmadığından olmak acaba
Acaba sen ve ben, ben ve sen acaba
Kıskançlıklar aşktan canım çürüme faz
Belki bundandır karışık şu bildiğin senora
Parmakları oynatıp duran kapatıyoruz zamanı
Çıkın; dışarısı yakın solukların gölgesi
Islak ve tatlı uyuşması dokunuşun serin
Silinecektir şu yazılanlar arısı kaybedilip
İtina ve kalanı dökülmeyen işarete
Backspace’in affına sıkılmış iç rafın öpücükleri
Sinmemiş kuytusuna parmakları şıklatıp
Şık bir zampara yüzünde tıpatıp susacaktır
Sektir ve koyu kostümü detayın her ki
Bundandır çağın tutkusu her iki anlamı bizlerin
Yanlış şıkkı buldu diye giyinilen sözler
Seçilmeyecektir noksanların, aşk gülümsesin

Telaşlanmayacaksın sen nasılsa benimsin.


nihanaydın ...*

Hiç yorum yok: