22.2.09

kapkaranlık bir yıldızda yoğuşma

Her şeyin çift yaratıldığı düzlemimde elbette ki eşsiz değildin.
Çabuk serpildin, telaşlı erişkinlikti sonunu duruşmadan hazırlayan
Acele devşirilişin. Ansız işaretle bayrağım seçildin.
Eksiktin. Hem de
Galeyana gelen isyanın haritasında sayılabilecek eksik.
Devrik bir düzenin heykeltıraşına alelade fakat müşkülpesent esin,
kendini peygamber sanan yeniktin.
Sanrının mitoz bölünmelere şahitliğindeki illüzyonda kesiktin..
Ne kadar yaşarsan bölünüyordun yazık, 
kanama..
Şimdi kapkaranlık bir yıldızda yolunu bulamayan yoğuşma
Değin! Ben olsam bilirdim.
Mecaz duşlar yıkıyor, tertemiz fayanslar öyle gerçekçi oyun 
Anlamazdım ya, riyanın küçük insanları simültane tercüme
Gülüyorum keşfedişin bu çokça kirlenen yosunlu tarihine
Islak. Bitap düşüldü musibet akıllardan.
Ben buyum’ müdahalesinde tıbbın geldiği son nokta çok açık
Cerahat içinde seçilebilir her sıfat sanat kusuyor Latince
Ne kadar tanıksam parçalanıyordum artık
Moleküllerimin her birinin adına düzenlenen ayrı alfabesi
ruhumun imar izinleriyle yağmalanan her metre karesi..
Anlatmaya direniyordum, inşaya direniyordum 
ve direnişten muaftı müfredatlar, zemin etüdünden kırık.
İşte şu ayaklarıma serilen asfalt kadar ayan beyan
Yıkıyor duvarlarını musluk, tuşa geldi komple ritim acıklı
Düpedüz dezenfekte; eni konu üstüne konuşulmuş, pak
Sesler çalgısını almadan ellerini geçiriyor eldivenlerine
Uğurlayışlar neticede parmaklarla ilintilidir.
Basbayağı bir harp bu dile geliş, basbayağı hak!
Buruşma diyorum beyler, 
ısrarla bütün hijyenin sırtında saprofit bir kokuşma.
İcabında bir dakika saygı duruşu
Şen bir duruş eşliğinde fon bir müzik görüntülü hanımlar
Topu topu üç günlük doğa, irikıyım ışıltı
boğuşma ütünün otorite sağlayamadığı bütün eski kumaşlarda.



Nihan AYDIN ...*

Hiç yorum yok: