12.2.09

Bej Esaret

Gül! Güzel oluyorsun...
Bir ihtimal bunu özleyebilirim.
İzin verdim dişimde ufak ağrı olabilirsin.
Hani biraz vakum
Hani biraz alkollü pamuk
Hadi kanıma karışabilirsin.
Saatlerin ipini çözünce keyifle infaz diyordum
boşuna demem..
İşte bunun için ölebilirim ve gülden dantel örülmüş 
beyazın bir adım ötesine geçiş
ağaç daralır hikayeler gibi, sonra keşif kurtlar
sehpanın dirseklerini kemiren marşlar çalıyor
çekinme, çekebilirsin..
Şimdi müsaade et de 
birkaç tespit ile kısa taksim meselalar... 
Mesela bir cenazeyi, yaşayan bir diğerinden ayıran 
dudak olur olsa olsa.
İki dudağın ayrıldığı yerdeyse, ya söz ya öpücük mesela
Öğrendim, ne sallandırsan method ilkel
güveler çağında yaşıyoruz.
Yoksunluk.. İzler keselenmiş, espriden ve geometrik kayıplar.
bağnaz, aç kemirgenler.
Zanlıyım.
Yalan söyledim ölmeyeceğim.
Literatürden aforoz edilmeli bütün sembolleriyle rigor motris.
Benim rahattan anladığım rahatsız daha çok.
Adaptasyonun her türlü evresini tüketmeli
ve bana öyle tutarsız öyle şiddetle gelmelisin.
Yanlıyım.
Sökükten başla, sök!
Senle ne tatlı uyumsuz…
Baştan anlaşalım büyümeyeceğim.

Kışkırt soluksuzsun madem
Diyorum şarkı bir neşe söyleyelim self-servis
Kirlenmeye karşı koyamayacak hiçbir tedbir
Kopartsan sehpada biriken ölülerinden ancak toz
Onlar sallansın biz eğlenelim
Ne kadar şahit sayma sayısı, o kadar dava. 
O kadar ki büyük! O kadar yoz..
Böceklerin üşüştüğü hallere inadına..
İnadına hallerimden vazgeçmem!
Seni çözmeyeceğim dokunulur mesafe tutsaksın sen!
Sürünürüm yine de 
ben böyle özlerdim, böyle hep başka telden alaturka
bilirsin.

Astığım! Sana seslenip duruyorum
İhtimal, mandallarında  
Hadi kanatlarımı yarat ve sonra hep susuzluk nasılsa
Tutturup duruyor içimde ihtilal, kırık derece
zincir çekiyor o anlara kanalize kuşak
hiç uyumuyorum hiç uyanmıyorum
burada her yer kırmızı, direnmek yasak.
Zorluyorum efekt veriyorlar 
Buraya atıyorlar yağmuru bana sökmez iltihap
Şimşek geldi dağılmadan pencere önü
Sebebim olmak üzere bu dengesi bozuk bej darbe
Solungaçlarımı verin geri, cesurum alabildiğince 
ondan korkuyorum, ondan bu ihtiyat.

İzlemek yağıyor ortalık yerde 
Masumiyet çoktan çürütülmüş bir tez.
Aslında değilim
Ben değilim
Koştum kere kaç bilmem
Onu da sen çözümle…
Üzgünüm ama söylemeliyim,
şimdi iki dudağa bakıyor, mesela aşk.


Nihan AYDIN ...*

Hiç yorum yok: