17.3.11

şimdi değil

..gözlerini söküyordum benim küçük öykücüğüm.

..ismin bir adadan başlayıp savrularak kıvrılarak ve arak bütün tarihleri hiçe sayarak.

..ismin şimdi değil.

..biz şimdi değiliz gidiyoruz bir yol bir iklim seçilmez ve döküntüsü bir şeylerin.

..ve daha çok şeyleri tekrar etmek, üstüne basmak ve hatta dilimde ezmek şarabı isteği ikizlerin.

..herşey ikizleyin, kurumadan devrilen çok seslerin ezberlettiği fikrin, bileceğim.

.. işte böyle çoğalarak senler, böyle dolan kumları eskileşmiş bir çölün firarileri farazileri.

..hep bu yüzden gezdikçe harflerin ve sana aitlerinin bütün süprüntülerini süpürdüğüm.

..nasıl aşk nasıl evren nasıl bir sen düzeni inşa edilen?

..cismin şimdi değil.

..çok gezdiğimiz bir bıçağın ve daha az önce etkisini yitirdiğim yanlış kelimelerin esleri gibi.

..herşeyinöncesivarherşeyinöncesivarherşeyin

..şehvetin.

..değil bahs ordusu geçerken, tutukken ve ziller çalıyorken.

..üstümü gör, üstümü kör ve gidelim öylece gidelim.

..şimdi dediğim sadece kırmızı bir tül sadece siyah bir tül.

..yalnızca bir olabilen çok şeyin, ve içimdeki çok kimsenin sesi izlerin.

senin.

..duman gibi ışığa doldukça gölge ve süzülürken ya da ağırlaştıkça gökte, yerdir içimizde bir yer ve içimizi yer.

..durmadan konusu geçen sen, olsan mesela bir kitabın tek bir sözüyken beynimi kemiren.

..yağdıkça izliyordum ve şaşıyordum nasıl görebildiğini duvarın arkasına hiç sekmeden.

..etmemiştik hayal etmemiştik yanlış etmemiştik yasak.

..hani o çizgiyi çekip geçme denilip geçilmesini isteyen, geçilmesi için deliren bir kanun geçidiydik.

..oyunbaz iris, oyun yaz dilin, oyun saz neşesi ve anason sesi.

.. bir kemanın olmayan ismini olmadığı gibi hecelediği, geçelim.

..denize düştü ak ve sular sarhoş izledik vapurların tükenişini.

..hayır hiçbiri gibi, evet hiçbiri gibi, sanki hiçbiri gibi ve belki.

..hiç gerçek biri gibi.

..git diyorum is sürüp dudaklarıma hep yokuş.

..sonra bu anlattıklarımın çoğu sen günü, sonra cumartesi ve benzeri.

..bir zamanlar uyku çok konuşuldu, göz kapaklarımdan girmiyordun, küsüyorduk üşüyorduk ve söylenceleri ipsiz sapsız düşüyorduk.

..yerlerdeydi yetmedi bir şey engel, bilmedi.

..bilmiyorum bir yemin kimyası, çok sürüldüm çok göçebe ve çok kimsesizi herkesin.

..kimsemsin kekremsi ve fonetiği sağlam her sisin öz dili, hatta kedi gibi sakulgan ve kasvetli.

..yok yine evlerin altın lambayı bulmuş cini, dizlerin çöküldüğü saat ve anlatılacak ve anlatılacak ve anlatılacak.

..mum üflenen yorulmuş yemekten tırnaklarını hepsinin gizlisi ve yok sayılacak.

..tehlikeli bir iştah, kar ve dikenli çocuklar.

..tutku sonra tekrar tutku ve anlık nefessizliğin hecesiz büyüsü.

..şölen zamanı kaybettiğimiz zafer ve beyler sizlerin de sonsuzunuza benzer.

..sonra bir takvimi açtım ve unutuldu neşe keder gibi günlük işler.

..ve hepsi sen geldi bir anda ve anlardın ki bunu da olduğun kadar.

..delilerin sözleri ve bunların daha da kaygısız izleri, ama seyrettim renkleri.

..ama zaten değil miydik ki çok yangının çok yanmışı, kezleri.

..hayır köz değil evet kezleri.

..neden dedi neden dedi neden bu tutuk duruşlar.

..önce bir ihtimalin sadece ve ne yazık ki bir ihtimal oluşu.

..bazen bir müzik kazıyor yokluğunu.

..anlamazdın olmadığın kadar.

..gel diyorum bitmeden.

.
şimdi değil..



nihanaydın...*



12.03.2011 / 21:50

Hiç yorum yok: