29.9.09

labaratuar sevgisi

Aşk!
Bence korkabilirsin.

Topuklarımda suratsız kaşıntı
Dudaklarımda tabansız şarkılar
Diyor nasırlar çöplüğü. 
Çeker ocakta saat, 
Yitiyor.
İçsem bitiyor bacak

Öpünce mikroptan hastalığa dönüşen prens
Koloni kurma hayallerini 
Vrak vrak
Biz ayrı petrilerin kanseri
Bir sofrasında alelade baca
Falan filan mono oksit temalı
Çözelti olsan ne 
Çökelti olsan kaç musallat?
Gereksiz bir caz
Şunlar bunlar gereksiz
Kabul et
Gerisi pek bir lüzumsuz duşlar.

Aşk!
Bence kokuşabilirsin.

Çok hijyen…
Hücrelerimize ayrılalı sabıka
Toz kokuyor herkesin eli
Gidişte aynı yönden
Epitelyum öpücüğünden yüz metre yokuş
Koş babam koş.

Lamı cimi yok,
HCl hiçbirimizi affetmeyecek bir laboratuar canlısı
Hoş bulduk kendimize alkol,
Sanrısı gelsin kemikleri gitsin
Bol keseden kimsesizlik
Terliklerimi getirse daha istemem
Şimdi fermente keyfimiz var.

İfademi mayaladım,
Sepeti salıp biyoteknolojiyi indirdiğin için teşekkür ederim tanrım.

 






Nihan AYDIN ...*

Hiç yorum yok: