21.1.09

Çöl ve tuz / çöl denemeleri 4

ÇÖL VE TUZ: sihirbazın yaraları mazoşisttir, kapanma hünerinden yoksundur.


Muhakkak ki tuz bir yara için alkolden daha insaflıdır.

Yarasına niçin tuz bastığı sorulsa sihirbaz daima yalan söyleyecektir;

-Kapansın diye.

Yara bir okuldur sihirbaz için yeni ilüzyonlar öğrenebileceği. Bu sebeple kapanmasına izin vermeyecektir. Göz yanılgısı denen şey yaranın kıvrımlarındaki dalgalanmalarda ortaya çıkar çünkü. Yara dikkat dağıtan, yanılgıya kapı açan milyon kelimeden birisidir, üstelik gizlenmeyi paravanlar ardından iş çevirmeyi en seven bir; 
birisi. 

Ve çöldeki sihirbazın kendisi değilse bile yaraları mazoşisttir. 
Sihirbaz her defasında kabuğu kaldırır, yarayı kanatır. 

Sihirbaz susar:
Sihirbazın çeşitli methodları vardır.
Kimi zaman kabuğunu kaldırdığı yaraya kor basar kimi zamansa tuz. 
Bazen yaraya kesik atar, bazense kanayışına alkol katar..
Acı sihirbazın yol göstericisidir.


Kum fırtınaları sihirbazın yarasına tuz bastığını gördüğünde sus pus kesilir. 

Gök yüzü susar:
her zamanki gibi makyaj yapmaya başlar amaçsız. Rimeli ve sürmeyi fazla kaçırdığından yağmur(su-zluk) karanlık yağar. Dudaklarını fazla boyadığından nefesi; allığını fazla döktüğünden kumlar kan kokar.

Gece susar:
saçlarını defalarca;
defalarca kere
tarar.

Kaktüsler susar:
bir damla göz yaşı düşse gökten,
kusar.

Toprak susar:
Sihirbaz kanını 
kurban kesildiğinde hayvanın boğazından yere akan can gibi
toprağa akıtır. Toprak çok susamıştır..

Yer küre canlanır.

Çöl kana bulanır.

Çöl aslanları susar:
Çöl aslanları bir vahşeti seyreder gibi izler sihirbazı, 
yanlış kan kokusuna alarm vermişliklerinin hüznüyle. 
Ne de olsa sihirbaz çölden daha tekinsizdir, bunu artık öğrenmişlerdir. 

Yaralar susar:
Mutluluktan.. 
Göz yaşıdır bu kanayış, sevinç gözyaşları..
Sihirbazın yaraları yaşama sevinciyle doludur. 
Bir kabuğun altında soğuktan, susuzluktan ve havasızlıktan ölmeye direnir bu yaralar.



Güneş çölde yakıcıdır. Ve sihirbazın mecnunu olduğu leylalar yalancıdır..


Sihirbaz yaralarının acı bağımlılığından bağımsızdır. Hissetmez bile onların hazzını, varlığını. 
Sihirbaz okulunda yol göstericisine sadece itaatkardır.
Ruhani acılar hanesi bedeni acılar hanesini sıfırlar.
Kefeler dengesizliğin dengesinde salınır.
Tartım tamamdır.

Yaraları kapanma hünerinden yoksundur sihirbazın.
Çünkü sihirbaz farkındalığın kum tanelerini damağında hisseder. 
Herkesi hayran bırakan sihirin sihirbazda tesiri yoktur. 
Hilenin hile olduğunu bildiğinden,
sihirbaz rüyasız uyur. 
Büyüsünü yitirmiş bir dünyada ruhu azaptadır.
İşte sırf bu yüzden:
ÇÖL!

Çöl şeytanı susmaz:

-Tuz basacağına alkol döksene yarana, daha çok yakar.


Sihirbaz bir kahkaha atar ve şişeyi diker kafasına, günahkar bir fenafillaha adım atar.




Ve Mecnun leyla olur..

.

.

.

Nihan AYDIN ...*

3 yorum:

c£vahiR dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
c£vahiR dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
c£vahiR dedi ki...

BEBEK blog yapmışsın hayırlı olsun:)